Sabahattin ali

Sabahattin Ali ve Eserleri

  • Doğumu

    Doğumu
    Sabahattin Ali, Edirne'nin Eğridere köyünde doğdu. Babası Ali Selahattin Bey, Tevfik Fikret ve Prens Sabahaddin'le olan dostluğundan dolayı çocuklarına bu isimleri vermeyi düşünmekteydi. Bu nedenle ilk oğluna Sabahattin ismini verdi. Sabahattin Ali yedi yaşında İstanbul, Üsküdar'da Füyûzâtı Osmâniye Mektebine başladı. Ali Selahattin Bey'in Çanakkale'ye tayini çıktığı için taşındılar. İlköğrenimine Çanakkale İptidai Mektebinde devam ederken seferberlik ilan edildi ve okul kapandı.
  • Period: to

    Çocukluğu ve Gençliği

    Yazarın çocukluk arkadaşı Ali Demirel, bir hatırasında Edremit'teki İptidai Mektebinde iken yazarın dış çevreye kapalı olduğunu söyledi. Buna karşın Sabahattin Ali, sınıfının başarılı öğrencilerinden biri oldu. Yazar, Edremit İptidai Mektebini bitirdikten sonra Balıkesir'e dönerek, Balıkesir Muallim Mektebine kaydoldu. Burada şiir ve hikâye deneyimlerini geliştirmeye başladı. Bu dönemlerde Ali Canip Yöntem'in desteğiyle, dergilere şiir ve hikâyeler gönderdi.
  • Öğretmenliğe Adım

    Öğretmenliğe Adım
    Sabahattin Ali öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra dayısının yanına gitti. Dayısının Yozgat'a tayini çıkınca, yeğenini yanına almak istedi ve yeğeninin Yozgat Merkez Cumhuriyet İlkokuluna öğretmen olarak atanmasını sağladı. Burada yazarın çevresi oldukça gelişti. Burada kendisini anlayacak kişiler bulmakta zorlanmaktaydı. Durumunu İstanbul'daki arkadaşı Nahit Hanım'a yazdığı mektupta anlatmaktaydı. Önce dostluk havasında yürüyen arkadaşlıkları zamanla tek taraflı bir aşka dönüştü.
  • Period: to

    Almanya Yılları

    Yazar, Yozgat'ta geçirdiği bir yıllık süreden sonra İstanbul'a dönmek istedi. Yetkililer, kendisinin genç bir öğretmen olmasından dolayı onu Avrupa'ya gitmeye teşvik ettiler. Türkiye Cumhuriyeti tarafından Almanya'ya eğitim amacıyla gönderildi.
    Sabahattin Ali, on beş gün Berlin'de kaldıktan sonra Potsdam'a yerleşti. I. Dünya Savaşı'nda Türkiye'de bulunan ve biraz Türkçe bilen eski bir subaydan dersler aldı.
    Yazar burada kaldığı birkaç yılın ardından Türkiye'ye geri döndü.
  • Anadolu'da Öğretmenlik

    Anadolu'da Öğretmenlik
    Sabahattin Ali, Almanya'dan döndükten sonra Bursa'nın Orhaneli ilçesine ilkokul öğretmeni olarak atandı. Sonrasında Gazi Terbiye Enstitüsü'nde açılan Almanca yeterlilik sınavına girdi, ardından da Aydın Ortaokulu'na Almanca öğretmeni olarak atandı. Burada çeşitle nedenler dolayısıyla hakkında soruşturma açılmıştır ve bu soruşturmalar derinleştirildi. Bir süre Aydın Hapishanesi'nde tutuklu kaldı. Serbest kaldıktan yirmi bir gün sonra ise Konya Ortaokulu'na Almanca öğretmeni olarak atandı.
  • Değirmen

    Değirmen
    Değirmen, Sabahattin Ali'nin 1935 tarihli ilk öykü kitabı. Kitabın ismi aynı ada sahip öyküden gelmektedir. 3 kısımdan oluşan kitapta toplamda 16 adet öykü bulunmaktadır. Yazarın 1927 ile 1934 yılları arasındaki hikâyelerini içerir. Kitap ön sözünde Sabahattin Ali'nin kendisine yönelik eleştirel düşünceleri yer alır.
  • Kağnı

    Kağnı
    Kağnı, Sabahattin Ali'nin öykü kitabı. İçerik olarak 1932 yılında yayımlanmış olan Bir Skandal haricinde yazarın 1935 ile 1936 yılları arasında yayımladığı 13 hikâyesini içermektedir. Hikâyelerin ana temasında köylüler, işçiler ve mahpuslar vardır. 1935 tarihli Değirmen adlı öykü kitabı ile yazarda başlayan gerçeklik eğilimi Kağnı ile devam eder. Anlatım daha yalın, dil ise daha sade olmaya başlar. Hikâyeler duygu ve izlenimden çok olay ve gözleme dayanmaktadır.
  • Period: to

    Askerlik Yılları

    Yazar, İstanbul Eski Harbiye'de askerliğe başladı ve 2 ay er, 6 ay da yedek subay öğrencisi olarak eğitim gördü. Askerlik bitiminde ise Musiki Muallim Mektebi'ne Türkçe öğretmeni olarak atandı ve Ankara'ya yerleşti. İlerleyen dönemlerde Devlet Konservatuvarı'na atandı. Sonrasında edebî çalışmaları yoğunlaştı. II. Dünya Savaşı öncesinde çıkarılan seferberlik sonrasında tekrar askere alındı ve dört ay İstanbul'da askerlik yaptı.
  • Kuyucaklı Yusuf

    Kuyucaklı Yusuf
    Kuyucaklı Yusuf, o zamana kadar öykü yazarı olarak bilinen Sabahattin Ali'nin 1937 yılında yayımlanan ilk romanıdır. Baş kahramanı olan Yusuf, Türk edebiyatının en romantik karakterlerinden biri olarak kabul edilir. Roman, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı’nın ortaöğretim öğrencilerine tavsiye ettiği 100 Temel Eser listesinde yer almaktadır. Roman, 1985 yılında Feyzi Tuna tarafından aynı adla sinemaya uyarlandı.
  • İçimizdeki Şeytan

    İçimizdeki Şeytan
    Roman, Macide ve Ömer isimli iki önemli karakterin aşkını içerir. Eserde kişilerin iç konuşmaları ve kendileri ile hesaplaşmaları yaygın olarak kullanılmış, bu yolla duygu ve hisler çok başarılı bir şekilde anlatılmıştır. Ömer'in sürekli kendini sorgulaması, olaylara çözüm üretmek istemesi ve başarısız olması göze çarpan hususlardandır. Bu romanında, Sabahattin Ali toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" etkileyici bir biçimde anlatıyor.
  • Öğretmenlik Dışında

    Sabahatin Ali, Adelbert von Chamisso, Ludwig Tieck, Heinrich von Kleist ve Friedrich Hebbel gibi isimlerden çeviriler yaptı. Yine bu dönemlerde çeşitli dergilere yazılar gönderen yazar, ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı Türk Dil Kurumu ve Tercüme Odası gibi yerlerde görev yaptı.
  • Kürk Mantolu Madonna

    Kürk Mantolu Madonna
    Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımladığı bir romanıdır. İlk olarak Hakikat gazetesinde Büyük Hikâye başlığı altında 48 bölüm olarak yayımlanmıştır. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna’yı ikinci kez askerlik yaptığı Büyükdere’de çadırda yazmış ve günü gününe gazeteye yetiştirmeye çalışmıştır. Kitap Türkiye'de popüler olduktan sonra tiyatro ve sinemaya uyarlanmıştır.
  • Sırça Köşk

    Sırça Köşk
    Sırça Köşk, Sabahattin Ali'nin öykü kitabı. Kitapta yazarın 1944 ile 1947 yılları arasında basılmış hikâyeleri toplanmıştır. 13 hikâye klasik şekilde yazılırken dördü masal biçimindedir. Klasik olarak yazılan hikâyeler arasından Çirkince dışındakiler yer olarak şehirde geçmektedir. Bu, daha çok kırsal kesimi ele alan Sabahattin Ali'nin öykücülüğündeki bir değişime işaret etmektedir. Böylelikle yazar şehir yaşamını da hikâye konuları arasına katmıştır.
  • Ölümü

    Ölümü
    Hayatının son yıllarında Türk milliyetçileriyle yaşadığı tartışmalarla da öne çıktı. Bu dönemde Aziz Nesin'le beraber çıkardığı Markopaşa dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kaldı. Hakkındaki davaların aleyhinde seyrettiği bir dönemde Türkiye'den ayrılmak istedi ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından öldürüldü.