-
624 BCE
Thales
Suyun en temel madde olduğunu düşünüyordu. Thales’e göre her şey sudan geliyordu. -
610 BCE
Anaksimandros
temel maddenin, aperion adını verdiği, niteliği belirsiz niceliği ise sonsuz olan bir madde olduğunu düşünüyordu. -
585 BCE
Anaksimenes
en temel (ayrıştırılamaz) madde havaydı. -
384 BCE
Aristoteles
bilinen yedi metalin toprak, hava, ateş ve sudan geldiğini, her cismin bu dört maddenin çeşitli oranlardaki karışımlarından oluştuğunu düşünüyordu. -
Period: 623 to
periyodik sistemin tarihçesi
-
Period: 623 to
periyodik sistemin tarihçesi
-
Robert Boyle
atomculuğu benimsemişti. Aristoteles’in fikirlerini reddetti ve ateş, toprak, hava ve su dahil her şeyin atomlardan meydana geldiğini ileri sürdü. Bununla birlikte Boyle’un atomları lego gibiydi, ona göre elementleri farklı kılan şey atomların biçimlerinin ve boyutlarının farklı olmasıydı. -
Pristley
gerçekte oksijeni izole etmeyi başarmıştı ama ona “flojistonsuzlaştırılmış hava” demişti. -
Lavoisier
Flojistonun da, flojistonsuzlaştırılmış havanın da olmadığını gösteren kişi Lavoisier oldu.Lavoisier, suyun oksijen ve hidrojenden oluştuğunu gösterdi. Kimyasal tepkimelerde kütlenin korunumu ilkesini ortaya koyarak kimyada bir devrim yaptı, kimyayı matematikselleştirdi. -
lavosier devamı
33 elementten oluşan bir tablo hazırladı (bu tablodaki elementlerden bazıları bugün element sayılmamaktadır). Lavoisier, elementi, “kimyasal analizle artık ayrıştırılamayan şey” diye tanımlayarak kimyada (ve fizikte) önemli bir yol açmıştır. Lavoisier’nin sıraladığı elementlerden bazıları aslında bileşikti, fakat Lavoisier onları ayrıştıramamıştı. -
Volta
Pilin 1800’de Volta (1745-1827) tarafından icadı, kimyada yeni bir devreyi başlattı. Pilin sağladığı sürekli elektrik sayesinde artık elektroliz yoluyla bileşikler bileşenlerine ayrılabiliyordu. Bu yoldan yeni elementler elde edildi. -
Proust
her bileşiğin farklı bir formülü olduğunu ve bu nedenle elementlerin ancak belirli biçimlerde birleşebildiğini ileri sürdü. Ona göre, bir bileşikteki elementler, her zaman sabit orantılı ağırlıkta bulunabilirlerdi. -
Dalton
atmosferdeki gazların hareketleriyle ilgili gözlemlerinin sonucunda, her maddenin, katı, bölünemez ve yok edilemez atomlardan oluştuğunu ileri sürdü. Dalton, oksijenin, hidrojenin, sülfürün aynı maddeden yapıldığını ama atomlarının boyutlarının ve biçimlerinin farklı olduğunu düşünüyordu. Dalton’un atomla ilgili düşünceleri, kimyacıları elementlerin farklı sayıda atomlara sahip olduğu düşüncesine yöneltmiştir. -
Dalton devamı
Dalton atomları tartmayı da denedi ve bu deneyiminin sonucunda elementlerin görece ağırlıkları kavramına ulaştı. Dalton’un hesaplamaları günümüzde artık geçerli değil fakat onun atom ağırlıklarını ölçme yolu hakkındaki fikirleri, periyodik tablodaki atom ağırlıkları kavramına götürmüştür. Dalton aynı zamanda ilk defa kimyasal simgeler kullanan bilimcidir -
Berzelius
atomları harflerle ifade etmişti -
Kirchhoff
spektroskop aygıtının ve spektroskopi metodunun geliştirilmesiyle de birçok yeni element keşfedildi -
Mendeleyev
Artık atom ağırlıklarına göre, bilinmeyen elementlerin keşfini tahmin etmek aşamasına gelinmişti. Bu keşfin onuru Mendeleyev’e aittir. Mendeleyev ilk elementler tablosunu yayınladı. 1871’de daha doğru olan ikinci tablosunu düzenledi. Bu tablolarında, bilinen elementleri atom ağırlıklarına göre periyodlar halinde sıralamıştı. Mendeleyev tablosunda boşluklar bırakacağı yerleri biliyordu ve bu boşluklar, yeni elementlerin nerede aranması gerektiğini gösteriyordu.