Ataturk

ATATÜRK

  • Doğumu

    Doğumu
    Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır.
  • Period: to

    ATATÜRK

    Mustafa Kemal Atatürk
  • Rüştiye zamanları

    Rüştiye zamanları
    Askeri Rüştiye’ye girdi
  • Lise Zamanları

    Lise Zamanları
    Manastır Askeri Lisesi’ ne girdi.
  • Trablusgarp Savaşı

    Trablusgarp Savaşı
    1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.
  • Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandı.

    Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandı.
    25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti.
  • Mustafa Kemal, Samsun’a çıktı.

    Mustafa Kemal, Samsun’a çıktı.
    Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
  • Anadolu’ da kongreler düzenledi

    Anadolu’ da kongreler düzenledi
    22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı.
  • Mustafa Kemal, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtı.

    Mustafa Kemal, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtı.
    23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.
  • Gazi Mustafa Kemal, Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Savaşı’nı kazandı.

    Gazi Mustafa Kemal, Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Savaşı’nı kazandı.
    Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.
  • Cumhuriyet ilan edildi.

    Cumhuriyet ilan edildi.
    13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı.
  • Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi

    Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi
    Mustafa Kemal Atatürk, 1924’te çıkardığı Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim ve öğretimde birlik sağlamayı amaçlıyordu. Medrese-mektep ikiliğinin ortadan kalkması için ilan edilen kanunla tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı ve bu sayede eğitimde birlik ve devlet denetimi sağlandı. İlköğretim zorunlu ve ücretsiz hale getirildi. Medreselerin kapatılmasıyla İlahiyat Fakülteleri ve İmam Hatip okulları açılmasına karar verildi.
  • Halifeliğin kaldırılması

    Halifeliğin kaldırılması
    1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla yetkisi sadece dini konularla sınırlandırılan halifelik makamı da 3 Mart 1924’te Mustafa Kemal Paşa tarafından kaldırıldı. Halifelik kaldırıldıktan sonra din konusunda halkı aydınlatmak ve din işlerini yürütmek için Şeriye ve Evkaf Vekâleti yerine Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Böylelikle laik düzenin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu.
  • Şapka Kanunu

    Şapka Kanunu
    Mustafa Kemal Atatürk, Kastamonu’ya düzenlediği bir gezide halka şapkayı tanıttı. Bu anlaşmazlıklara rağmen 25 Kasım 1925’te Şapka Kanunu meclisten geçerek kanunlaştı ve devlet memurlarının fes, sarık, peçe vb. aksesuarları takması yasaklanıp şapka takmaları karara bağlandı.
  • Medeni kanunun kabulü

    Medeni kanunun kabulü
    Aile hayatı, miras, evlilik vb. konularda erkeklerin kadınlardan daha çok üstünlüğü vardı. Bu da laik hukuk ve devlet anlayışına ters kaçmaktaydı. Bu nedenle Avrupa’da uygulanan medeni kanunlar incelenerek Türkiye Cumhuriyeti devleti için en uygun olanın İsviçre medeni kanunu olduğuna karar verildi. Kanun yeniden düzenlenerek ve tercüme edilerek Türk medeni kanunu olarak kabul edildi.
  • Mecellenin kaldırılması

    Mecellenin kaldırılması
    Toplumun uygar hukuk ihtiyaçlarını 19. yüzyılda oluşturulan Mecelle karşılıyordu. Mecelle’nin temelleri dine dayandığı için laiklik ilkesine ve uygar medeniyet anlayışına ters kalan yasalar bulunuyordu. Bu nedenle yerine geçecek bir Türk Medeni kanunun hazırlanması gerekiyordu. Medeni kanunun hazırlanmasının önündeki tek engel Mecelle idi. 17 Şubat 1926’da Medeni kanunun kabulüyle Mecelle kaldırılmış oldu.
  • Kabotaj Kanunu

    Kabotaj Kanunu
    Kabotaj kelime anlamı olarak, bir devletin kendi limanlarına ticaret konusunda tanıdığı ayrıcalık demektir. 1 Temmuz 1926’da ilan edilen Kabotaj kanunuyla Marmara denizi ve boğazlarda, bütün akarsu ve göllerde, bütün kara sularında gemilerle mal ve yolcu taşıma hakkı Türk vatandaşlarına verildi. Yabancı gemilerin ise sadece yabancı ülkelerin limanları ile Türk limanları arasında insan ve yük taşıyabileceği kabul edildi.
  • Harf Devrimi

    Harf Devrimi
    Alfabenin değiştirilmesi ve uygar Türk alfabesine geçilmesi için bir “Alfabe Komisyonu” oluşturuldu ve yeni alfabe için çalışmalara başlandı. Milli kimliğimizi kazanmamız açısından çok büyük önem taşıyan harf devrimi Atatürk’ün yeni harfleri kullanarak İsmet İnönü’ye yazdığı mektupla tamamlanmış oldu.
  • Türk Kadının Siyasi Haklara Sahip Olması

    Türk Kadının Siyasi Haklara Sahip Olması
    3 Nisan 1930’da kadınlara belediye seçimlerinde oy kullanma hakkı verildi. 1933 yılında ise kadınların muhtarlığa ve ihtiyar heyetine seçilebilmek için seçimlere girmesi sağlandı. Birçok Avrupa ülkesinden önce, 1934 yılında kadınlara parlamentoda vekil olabilme hakkı da tanındı. Böylelikle kadınlar da siyasette erkekler kadar söz sahibi olabildi ve yönetime katılabildi.
  • Soyadı Kanunu

    Karışıklıkları gidermek için 21 Haziran 1934’te soyadı kanunu çıkarıldı. Bu kanuna göre “ağa, molla, hafız, paşa, efendi” gibi unvanlar kullanılması yasaklandı. Her Türk vatandaşı kendi adının yanına aile üyelerinin de ortak kullanacağı bir soyadı seçecek ve onu kullanacaktı.
    24 Kasım 1934’te Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya “Atatürk” soyadı verildi. Bu soyadı kendi akrabaları da dahil olmak üzere kimseye verilmemesi kararı alındı.
  • Laiklik İlkesinin Anayasaya Eklenmesi

    Laiklik İlkesinin Anayasaya Eklenmesi
    Saltanatın ve hilafetin kaldırılması, Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin yerine sadece din işleriyle ilgilenecek Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurulması, tekke ve zaviyelerin kapatılması gibi yeniliklerle oluşturulmaya çalışılan laiklik ilkesi, 1924 Anayasa’sındaki “Türkiye devletinin dini İslam’dır” ibaresinin kaldırılmasıyla yasallaştırıldı. 5 Şubat 1937’de anayasanın 2. maddesine Türkiye’nin laik bir devlet olduğunun yazılmasıyla laiklik devrimi tamamlandı.
  • Atatürk, Dolmabahçe Sarayında gözlerini kapadı.

    Atatürk, Dolmabahçe Sarayında gözlerini kapadı.
    Bütün hayatı mücadele içinde geçen Atatürk’ün 1937 yılının sonlarına doğru sağlığı bozulmaya başladı. Kendisinde mevcut karaciğer yetmezliği Ocak 1938'de daha da belirginleşti. Büyük Önder son günlerini İstanbul’da sürekli doktorların gözetiminde geçirdi. 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini kapadı. Ölümü bütün dünyada derin akisler yaptı ve büyük üzüntü yarattı.